9 Ocak 2014 Perşembe

Canım oğluma mektup - 5.yaş

Canım oğlum,

5 yaşına bastığın bugün sana bir mektup hediye etmek istedim. İçinde çokça sen olan, sana dair olan.

Öncelikle bazı şeyleri geç olmadan itiraf etmem gerekirse o zaman şimdi bence...

Ablan Ela' ya 9 haftalık hamileydim ve aynen şöyle diyordum;
'' Ela gözlü, Ela adında bir kızım olacak''

Allah gönlüme göre verdi; kızım oldu, hemen adı Ela konuldu. Cam mavisi gözlerini görünce şaşırmış olsam da biraz sabreden derviş misali 1.yaşının sonunda gözleri de ismi gibi ela oldu, senin anlayacağın gönlüme göre oldu.

Pardon canım oğlum;  sana yazdığım mektupta bile ablan ne kadar büyük bir yer kapladı şimdiden. Hayatımızda hep gürül gürül çağlayacak ablanı kabul etmemiz gerekecek belli ki; olduğu gibi. Sevgiyle.

Seni de çok istedim, çok bekledim. Sadece kız erkek farketmeksizin.

Mevlana'nın dediği gibi '' Gel, gel kim olursan ol yine de gel '' misali istedim seni. Ana rahmine düştüğün andan itibaren ise farkındaydım herşeyin. Herşeyinin. Senin.

Entresandır hep annemi hissettim o süreçte sen içimdeyken; O'nun yumuşacıklığını, sıcaklığını, güleryüzlülüğünü, kolaylığını, sevgisini, ferahlığını, candanlığını. Tüm hamileliğim ferah ve aydınlık geçti. Hele de doğumun. Su gibiydi. Çok kolay ve akışkan. Epidural bile alamadan feryat figan 1,5 saat bağırdıktan sonra 2 dakikada -abartmıyorum-fırladın dışarı. Çeneme vurdu sinir bütün ameliyathanedeki Dr. ve hemşirelere;

 ''Tuttuğunuz altın olsun; Allah ne muradınız varsa versin '' diye durmadan konuştum.

Zira benim kucağımda da altın kadar belki altından da  kıymetli bir murad vardı taşımakta olduğum. Senin olduğun.

İşte itiraf zamanı şimdi canım oğlum; senin ismini sağa sola sorarak koydum. Acaba '' O mu olsa bu olsa ne dersiniz?'' diye akıl fikir sordum. Kim vurduya gittin. Anonim olarak Emir! oldun.

Cancağzım,

Eğer kızılderililer gibi bekleseydim bu yaşına kadar ve kişiliğine ve marifetlerine göre  bir isim vermem mümkün olsaydı eğer sana -hür iradem ve benliğimle- sana CAN ismini verirdim. Marifetlerinden ve karizmandan da dolayı da  ''Şeytan tüylü, becerikli Can'' olurdun olsa olsa. Herkesin de hemfikir olacağı gibi.

Can suyum,

Zira can suyumuz oldun bizim için; hep işimizi kolaylaştıran, neşemizi artıran, bizi coşturan kimi zaman ise  hayret etmemizi sağlayan;Kah 3 yaşında 2 tekerlekli bisiklete binerek; kah 4 yaşında kaykayda atlayıp zıplayarak, kah da  tüm hafıza oyunlarından  namağlup çıkarak. Ne yaparsan yap her daim  mutluluğumuzu artıran cansuyumuz oldun.Yüzümüzü hep güldüren  oldun.

Becerikli canım oğlum;

''Bugün benim 5.yaşgünüm yarın 5.5 yaşında olacağım'' diye mutlu olan oğlum. Bu konuda da sana bir özür borcumuz var. Zira kendinden 1 yaş büyüklerle okuyacağın için; hep en küçük olarak en hızlı büyümeyi isteyen durumunda olacaksın. Ocak doğumlu oldun diye mutlu olurken Milli Eğitime tabii olunca hevesimiz kursağımızda kaldı. Ama senin bunu da kotaracağına inancımız tam olduğu için pek ses etmedik yolladık seni erkenden marş marş okula. Bizi mazur gör hep hayat boyu olur mu?

Sevgili oğlum,

Bu dünyaya kesinlikle sevgi alıp sevgi vermek üzere geldiğin aşikar.

Sen sen ol her konuda tutumlu olsan bile bu konuda cömert ol, bonkör ol, senden sevgi isteyen kişilere karşı eli açık ol, duyarlı ol, tamam mı benim aslan oğlum…

Bir de ne yaparsan yap hayatta; hep çok güzel dansetmeyi bil; eşinle tanışıncaya kadar hep ilk danslarını benimle yap, tamam mı benim yakışıklı oğlum…

Nice mutlu senelere gözü pek oğlum…

Seni çok seven annen,
İpek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldim!

Yeni yılın ertesi, annemin başka diyarlara intikal edişinin tam göbeği, oğlumun yeni yaşının hemen öncesi bir zamanlardan merhaba! Uzun bir ...