24 Mayıs 2015 Pazar

İtiraf ediyorum

İtiraf etmek ne güzel bir his. Dile getirmek. Yazmak da benim için  itiraf etmenin bir türü aslında.
Bu sefer lafı dolandırmadan itiraf etmek istediklerime ayırmak istedim;

İtiraf ediyorum, anne olmaktan her geçen gün çok ama çok daha keyif alıyorum. Ben doğum yapınca  anne olunmadığını, anneliğin her meslek her zanaat her sanat dalı gibi emek yoğun bir iş olduğunu, zamanla anneliği ve o dünyanın sonsuz boyutlarını daha iyi kavradığımı, keşfetmekten keyif aldığımı  12. sene sonunda da olsa  anladım ve tecrübe ettim. Geç oldu, güç oldu ama oldu...

İtiraf ediyorum, çocuklarımın kendi başlarına zaman geçirmelerinden olağanüstü mutlu oluyorum. Ela'nın kendi inisiyatifi ile odasında ders çalışmasını ve bundan memnun olma halini, Emir'in de kendi başına lego, suluboya veya futbol oynamasını ve bundan memnun olma haline bayılıyorum. Ben o zaman kendimi iyi bir anne hissediyorum.Yakın ama uzak, kendi ayaklarının üstünde, kendilerinden her türlü memnun olduklarında.


İtiraf ediyorum, 12 yaşında Ela 'nın herşeyini bu denli gözümün önünde, benim o yaştaki dönemime göre çok daha az yaramazlıkla geçirmesine çok ama çok üzülüyorum. Ben tam da O'nun yaşında iken Petkim 'de ki lojmanlarımızda bulunan devasa lokalimizde çalışan erkek garsonların soyunma odasını gözetleyen,( gözetlemek yetmez soyunma odasına saklanan) akşam olunca lojmanlarda  gözümüze kestirdiğimiz evlerin camlarına kozalak atıp kaçan, yasak olan birçok şeyi daha yapıp babalarımıza ihtar getirtmiş ama bütün bunlardan ötürü de hiçbir zaman bile laf işitmemiş olan bir çocukluk geçirdim. Geç kalmış bile olsam hemen bugünden itibaren görmedim/duymadım/bilmiyorum u çocuklarıma uygulamak istiyorum. Ela için tam zamanı. ( Petkim grubu bana unuttuklarımı da ltf hatırlatınız )

İtiraf ediyorum, akıldaşım, sırdaşım, yol dostum, sol beynim, manyağım ortağım Bahar'ı; çocuklarına elcağızıyla hazırladığı şekilli pastalardan sonra artık çok kıskanır oldum. Bu olaya kadar idare ediyordum ama bu olaydan bayağı bayağı kıskandım. Bir insan herşeye de yeter mi ?

İtiraf ediyorum, hayatımın hiçbir döneminde yurtdışında yaşamadığım için hayıflanıyorum. Bundan sonrası içinde kısmet.

İtiraf ediyorum, kendimi hep çok şanslı buluyorum.Yaşadığım tüm zorluklara bile şans gözlükleri ile bakıyorum. Seçme, tercih etme ve gerçekleştirme özgürlüğünü kendime vermiş olduğum en büyük hediye olarak görüyorum

İtiraf ediyorum, HDP yüzünden  arkadaşlarımın bile bölündüğünü, söylemlerinin birbirlerine karşı ne kadar sert, diğerini ötekileştirdiğini görüp Türkiye'nin genel durumunu çok daha rahat okuyabiliyorum. Ciddi sorunlarımız var, yüzleşeceğimiz zamanlar yakın hissediyorum. İyi kötü değil olması gereken olacak gibi.

İtiraf ediyorum, eskiden sıradışı insanlara öykünürdüm şimdi sıradan yaşayan kişilere hayranlık besliyorum.

İtiraf ediyorum, hayatı çok ama çok pahalı buluyorum. Her markete girdiğimde kasiyere '' sorarım size ne aldık ki bu kadar tuttu '' demekten alıkoyamıyorum. Çok daha dikkatli harcama yapmaya çalışıyorum. 20 senedir emekli hayatı yaşayan ve her daim ayaklarını yorganına göre uzatan, benim için Robert Redford karizmasında olan, kendisi içinde zor bir durum olan babama çok daha saygıyla yaklaşıyorum.

İtiraf ediyorum,  hayatında hiçbir fikrini , iş yapış şeklini, keşke'lerinin hiçbirini değiştirmemiş, empatiden uzak, sabit fikirli, esnemeyi döneklik zanneden kimselerin yakınımda olmasını istemiyorum.

İtiraf ediyorum, akademik başarıyı küçümsüyorum. Herkesin başarı tanımı ve reçetesi farklı olabilir ama sadece akademik başarıya tutunanlar benim için bir şey ifade etmiyor. Ela'nın derslerini metheden öğretmenlerine söylediğim gibi '' Söylediğiniz ve memnun olduğunuz ders notları  benim için bir şey ifade etmiyor. O'nun duygusal dünyasına olan yakınlığınız ve farkındalığız , sizin O'ndan her yönüyle memnun olduğunuzu O 'na hissettirmeniz ve  kendisinin de bunu  biliyor olması '' benim için en ama en önemli başarı. Kendini sevme hali. Ne olursa olsun. Benim başarı reçetem.

İtiraf ediyorum, önyargı ve varsayımların hayatımdaki en büyük tuzaklar olduğunu keşfettiğim günden beri herkesi ve herşeyi keşfetmeye çok daha fazla önem veriyorum. Önem vermekten öte önyargı ile yaklaştığım, kritik ettiğim her kişi /konu/ meselenin aynısının sınavını verdiğimi biliyorum. Renkler hepimizin üzerinde nasıl farklı duruyorsa seçim ve tercihler de herkesin üzerinde farklı duran kıyafet ve tasarımlar sanki. Sevmek ve saygı duymanın arasındaki tasarım hali. Sevmenize gerek yok ama saygı duyunca tüm dünya değişir. Denemek lazım. Daha sık

İtiraf ediyorum, kendimi de başkalarını da şaşırtmayı çok seviyorum. Ölene kadar muzip ve çocuk kalmak istiyorum.

İtiraf ediyorum, Bradley ( Cooper ) Suki Waterhouse'dan ayrılıp Irina Shayk ile birlikte olduğunda bir kere daha anladım ki; Ben ve Suki '' girly'' dediğimiz tiplerden. Her daim spor ve edasız, kadın olma halinden uzak. Halbuki İrina tam bir eda fırtınası. Sonradan edalı olunmuyor, öyle doğuluyor. Üzgünüm Leyla...


İtiraf ediyorum, ben iyi bir planlamacıyım. Seviyorum her türlü işi, yükümlülüğü aynı anda yapabilmeyi.

İtiraf ediyorum, yeni hayat mottom ;  40 yaşına kadar becerikli olmak 40 'ından sonra '' amaaa ben onu beceremem, bilmem ki , sen çok daha iyisini yaparsın nasılsa '' demek. Her şartta, her koşulda. Deneyin faydasını göreceksiniz.

İtiraf ediyorum,  sapına kadar beceriksiz insanlarla da  yapamıyorum maalesef. Hele bir de mızmız olurlarsa, hızla kaçmak istiyorum. Kural basit; 40 'ına kadar illaki becerikli olunacak. Sonrası size kalmış...

İtiraf ediyorum, içimde sonsuz bir enerji hissediyorum ama doğru insanlara kullandırtmak ve faydalandırtmak istiyorum. Enerjimi olumlu yönde tetikleyenler canım, istismar edenler ise yollarımı ayırdığım.

Peki siz neleri itiraf ediyorsunuz?

Deneyin, detox etkisi olur.
İnanılmaz hafiflersiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldim!

Yeni yılın ertesi, annemin başka diyarlara intikal edişinin tam göbeği, oğlumun yeni yaşının hemen öncesi bir zamanlardan merhaba! Uzun bir ...