Ölüm hakkında ne
düşünürsünüz bilmem...Kimileri korkar ölümden yitip gitmekten; kimileri hiç
düşünmez; benim gibiler ise ne korkar ne de düşünmemezlikten gelir. Zira
gideceği yerde sevdiği çok insanın onu beklediğini bilir.Kendine üzülmez geride
bırakacaklarına üzülür sadece.
Şu sıralar etrafımda
sevdiklerinin sağlık sorunu ile uğraşan çok dostum olduğu gibi maalesef
kendisini zamansız kaybettiğimiz dostumuz,tanıdığımız oldu.Belki de sormamız
gereken ''zamanında giden var mı?'' bu dünyadan..Herkesin kaybı kendisi için de
sevdikleri için de zamansız olmuyor mu çoğu zaman..
Fark ettim ki eskiden
görevden gittiğim cenazelere bile yürekten gidiyorum artık ben. Giden kişiye
helallik verebilmenin huzuru kaplıyor içimi cami avlularında.
Büyümek demek bu demek galiba.Yaşamdan
alacağın sorumluluk paydasınında artması demek. Yaşam esnasında daha fazla
çeşitlilik ile tanışmak demek.Her boyutta. Büyümek biraz da değişmek demek.Ama
ne olursa olsun yaşamak demek.Yaşanmadıktan sonra koskoca bir ömür;cami
avlusunda giden kişiyle yeterince anı biriktiremedikten sonra, söylemedikten
sonra içinden geçenleri, yaşatacağın onca güzellikleri esirgedikten sonra
kıymeti yoktur aslında hiçbir şeyin..İşte o zaman '' keşke''ler gelir
bulur seni..
O zaman dersin işte keşke
başka türlü yaşasaydım şu hayatı...Hayat dediğin kimileri için 2 perdelik bir
oyun kimlleri için ise uzun metrajlı film. Önemli olan- oyun olsun film olsun-
karakterler sağlamsa, senaryo güçlü,metinler samimi ise o zaman bu korku niye
??
Keşke dememek için sarılın
hayatınıza, sahip çıkın..Can Yücel'in de dediği gibi silkelenin; zaman yaşamak
zamanı...
YAŞAMAK ZAMANI
Yemek de boş içmek de,
Hatta yeri gelmeden
sevişmek de.
Tam zamanında öpmelisin
mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin
sevdiğini
Gözlerinin içine baka baka.
Bisikletinin gidonunu
Tam zamanında çevirmelisin
Düşmemek için;
Tam zamanında frene
basmalı,
Tam zamanında yola
koyulmalısın.
Tam zamanında okşamalısın
basını
O üzüm gözlü çocuğun
Hıçkırıklar tam dizilmişken
boğazına,
Tam ağlamak üzereyken.
Tam zamanında koymalısın
elini omzuna
En sevdiğin dostunun babası
öldüğünde.
Tam zamanında tutmalısın
düşerken
Üç yaşındaki sehpaya
tutunan çocuğu.
Tam zamanında acımalı
yüreğin
Afyon'da Hasan Ağabey' in
evi yıkılınca başına
Evsiz kalınca çoluk çocuk
Ki uzatasın elini bir
parça.
Tam zamanında açmalısın
kapını
Hayatına girmek
isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya
başlayanları.
Tam zamanında affetmelisin
kardeşini
Biliyorsan yüreğinde
kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp
da
Kafasının iyi olduğunu
söylediğinde.
Tam zamanında öğretmelisin
oğluna
Gerekiyorsa yumruk atmayı
Tam burnunun üstüne
Tiksinmeden pisliğinden,
Yukarı mahallenin sümüklü
bebesi
Misketlerini zorla almaya
çalışırsa.
Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin
Kemal Sunal küfür edince
filmin bir yerinde.
Tam zamanında yatmalısın
Yola çıkacaksan ertesi gün
Ve arabayı kullanan sensen
Sana emanetse çoluk çocuk
Ve kendin.
Tam zamanında bırakmalısın
içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün
hatırlamayacaksan.
Tam zamanında ayrılmalısın
misafirliklerden.
Tam zamanında konuşmalı
Tam zamanında şarkı
söylemeli
Tam zamanında susmalısın.
Tam zamanında terk
etmelisin gerekiyorsa
Annenin babanın evini,
Tam zamanında başka bir
şehre gidip
Ayaklarının üzerinde
durmaya çalışmalısın.
Tam zamanında dönmelisin
memleketine.
Tam zamanında için
titremeli,
Tam zamanında âşık olmalı
Deli gibi sevmelisin güzel
gözlünü.
Tam zamanında toplamalısın
oltanı
Belki de seni şampiyon
yapacak
En büyük balığı kaçırmadan.
Tam zamanında yaşlandığını
hissetmeli
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan
hayatı.
Haydi, şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir
At üzerinden hayatın
yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha
az
Haydi, kalk bakalım,
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI
CAN YÜCEL