22 Mart 2020 Pazar

Hepiniz hoşgelmişsiniz !

Saçlarımı kestirdim. Eskisi gibi kısacık değil. Mesela düğünümdeki gibi değil ama uzun bir süredir olmadığı kadar kısa oldu.
Kendim oldum tekrar.
Misafirlikten evime dönmüş gibi oldum.


Yarın 46 yaşına basıyorum. Kimisi için bir şey ifade etmeyebilir. Ama mesela annemin, hiç bilmediği, yaşamadığı bir yaş olması benim için önemli bir dönüm noktası. Bu yaşıma kadar annemin fiziksel yokluğuna rağmen genetik mirasıma dair rehber sayılacak yaşanmış yılları vardı bana referans olabilecek olan.
Bundan sonrası ise yok.
Önümdeki yıllara dair defter bomboş.
Ben bu yaşımdan itibaren neler yaşarsam öyle dolacak o genetik defter, kızım ve olası torunlarım için.
Önemli görev olsa da boğazımda bir yumru. İçim buruk.
O'nsuzluğum milyon defa katlandı sanki.


Yazmaya karar verdim tekrar. Rutin oluşturabilmek için. Özellikle böylesine enteresan bir dönemde. Bir şeye kesinlikle dönüşeceğimiz ama neye dönüşeceğimize daha karar veremediğimiz bir dönemde.
Ben çerçeveleri severim.
Çerçeveler  hayata bağlar beni. Amaçsız kalmamamı, hayata asılmamı, annesizliğin üstesinden gelmemi sağlamışlardır uzun yıllar.
Önce çerçevelerin içine girer sonra da çerçeveyi genişletmek, yıkmak, dönüştürmek için vargücümle çalışırım.
Mücadele ederim bir nevi yarattığım çerçevem ile ...
Daha iyisi olabilmek için kimi zaman.
Şu sıralar ise çerçeve yaratmakta zorlanıyorum.
O yüzden yazarak asılmak istedim hayata. Rutinimi, ritmimi bulabilmek, yitip gitmemek için.
Aynısının tıpkısı bile olamayacak kadar gri olan günlere uyanırken.
Kısaca.




Kısa saçlarım, rutinim ve annem.
Beni ben yapan önemli unsurlar.
Müteşekkirim.
Ama en çok ve her zaman anneme...İyi ki doğurmuş beni bu yolculuğa.

Yeni yaşım, yeni rutinlerim, yeni dönüşeceğim benliklerim.
Gri günlere inat.
Hepiniz hoşgelmişsiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldim!

Yeni yılın ertesi, annemin başka diyarlara intikal edişinin tam göbeği, oğlumun yeni yaşının hemen öncesi bir zamanlardan merhaba! Uzun bir ...