Havalar tam da sinema zamanı. Şu sıralar en popüler filmlerin başında Woody Allen'in '' Mavi Yasemin'' i var. Henüz izleyemedim. Ama en kısa zamanda gitmek istediklerimden kendisi.
Hani böyle ünlü insanlar ve yaşamları söz konusu olduğunda sanki en yakınlarıymışız gibi atıp tutmaya bayılırız ya haklarında. Woody Allen örneğindeki sansasyonel olayların neticesinde bir çoğumuzun kadın içgüdüleri ile;
-''Ama Mia Farrow'a da yazık oldu canım''
dediğimiz gibi.
Geçen akşamlardan bir tanesinde eşimin bir iş yemeğine katıldık. Amerikalı misafirleri vardı. Bir karı-koca. Kadın nispeten ünlü. Pazarlama gurusu. Kitapları var. Şirketi var. Danışmanlık yapıyor. Yaşı 60 'larında. Ama enerjisi adeta Ajda.
Yanında kocası. Kendisinden daha büyük. 70 'lerin ortalarında.Yaşına göre karizmatik.
Yemek öncesinde bana telefon ediyor ve diyor ki eşim;
-'' Adam büyücüymüş acaba kızımıza birkaç numara öğretsin istermisin ? ''
Şok olan ben cevap veremiyorum, ne büyücüsü derken sihirbaz !! olduğunu anlatmaya çalıştığını anlıyorum. Dolayısıyla adam hakkında tek bildiğim şey bu.
Neyse önce Boğaz'da bir gezinti sonrasında da yine Boğaz kenarında ki bir mekana geçiyoruz. Klasik bir iş yemeği görüntüsünde, sohbete koyuluyoruz.
Önce NYC' de yaşayan bu çiftin Manhattan'da nerede oturduğunu soruyoruz. Aldığımız cevaba hemen ukalalık yapıyor ve;
- ''Aaa John Lennon 'ın evinin orasına ne kadar da yakınsınız'' diyorum.
Şu kadar yakınız bu kadar yakınız diye devam ediyorlar. Siz de maşallah pek iyi biliyorsunuz bizim oraları tadında ilerliyor sohbetimiz.
Sonra filmlere geliyor konu.Woody Allen 'in filmlerine. İzlediniz mi yeni filmini diyorlar. Henüz değil diyoruz. Sadece o an, nispeten ünlü olan kadın konuğumuz diyor ki;
-'' Woody, eşimin yakın arkadaşıdır. Karısını da çok sever.''
40 senelik dost gibi bu samimiyeti öğrenince aynen şöyle bir cümle sarf ediyorum;
-'' Mia Farrow'a da yazık oldu canım''
Kadın da aynen katılıyor bana;
-''Bence de. Ama kocam hiç de öyle düşünmüyor, aksine Soon-Yi'yi daha çok seviyor...''
Sanırsınız Hollywood 'da bir yerlerde, cemiyet hayatı yaşıyoruz.
O zamana kadar az konuşan adamı başlıyorum sorularımla boğmaya.Madem Woody Allen yakın arkadaşı madem ben de o an O'nun yanındayım. Kaçırmıyorum bu fırsatı. O'da az ve de öz konuşarak başlıyor anlatmaya.
Meğersem kendisi eskinin ( 1968-75 arası) çok ünlü bir talkshow'cusu imiş...Yale üniversitesi drama 'dan mezunmuş. Hem de dönemin terk erkek öğrencisi olarak.
Marlon Brando, Woody Allen, Katherina Hepburn, Alfred Hicthcock, Fred Astaire şovunda ağırladığı bir grup insanmış. İnsan demek haksızlık olur efsane demek daha yerinde olur.
John Lennon 'a sadece ev olarak değil meğersem arkadaş olacak kadar yakınlarmış !!!
O an ben de kendime '' Zavallı İpek '' diyorum...Seninde sorduğun bir şeymiymiş gibilerinden.
Meğersem yanımdaki karısından çok daha ünlü bir adam varmış yanıbaşımızda. Dinleyecek çok şeyimiz olan.
Sohbetin tam ortasında bu sefer eşim dayanamıyor;
-'' Bize ne zaman numaralarınızı göstereceksiniz'' diyor. Sabırsız bir çocuktan farksız.
O da Kapalıçarşı'dan bizim için aldığı kart destelerini çıkartıyor ve başlıyor karıştırmaya. Sadece masaya servis yapılmasın istiyor o an...
Çok dikkatli başlıyor numaralarını sıralamaya. Boğaz kenarında. Bir yemek masasında. Kapanmayan ağızlar, alkışlar ,vay be 'ler eşliğinde bir bir sıralıyor hünerlerini. Bildiğiniz sihir gösterisi. Bayağı ve sıradan hiç değil. Para verip izlemek isteyeceğiniz kadar özel ve sıradışı.
Yine başlıyor sormaya eşim çocuk gibi ;
'' Nasıl yaptınız? Hadi gösterin bize nasıl yaptığınızı?''
Tabiki ser verip sır vermiyor.
İş yemeği hakikaten özel bir şova dönüşüyor. Garsonlar da bu işten sebepleniyor. Yan masalarda cabası.
Yemeğin sonunda ısrarlara dayanamayan ünlü adam eşimi alıp arka tarafta bulunan odalardan birine götürüyor.1-2 basit kart oyunu öğretebilmek için. Çocuklarımıza hava atabilmek için.
Eve dönünce başlıyorum bu ünlü adamı araştırmaya. Sağolsun Youtube. Buldum kıymetli görüntüleri.Tamam eski meski. Ama keyifli.
Dedim ya kendisinin yanında birbirinden değerli efsaneler.
Meğersem o akşam O'da bizim için bir efsane imiş. Sonrasında fark ettiğimiz.
Hem ünlü hem sihirbaz hem de çok iyi yetişmiş bir tiyatrocu. Hatta 2014 Mart 'ın Broadway 'de tekrar sahne alacak olan.
Mucizeleri yaşamak an meselesi. Sadece istemek yeterli. O akşam gibi.
Dick Cavette Show 'dan sizin için seçtiklerime gelince aşağıda sadece birkaçı..Marlon Brando hep karizmatikmiş ama yaş almak O'na kesinlikle çok daha yakışmış, John Lennon ve Yoko 'nun başka önemli sıkıntıları varmış meğersem.Woody Allen ise hep sıradışı imiş.
Marlon Brando'nun gençliğine bakın...
http://www.youtube.com/watch?v=LAPDQ5MlLxE&list=PLABtHxs6gC4dookxE61rCL8ZTN4_aaFCS&index=1
Woody Allen...
http://www.youtube.com/watch?v=NW8Pu9s1QUM
Johnn Lennon ve Yoko Ono...
http://www.youtube.com/watch?v=oxoxMuca-2s