Alıp başımı gidesim olduğu kadar, başımı dinlemeyi ve kendi düzenimde olmayı bir o kadar severim.
Kendi kendime koyduğum teşhis şu oldu yıllar içinde; enerji dağıtmaya devam edebilmek için kendimi şarj etmek. Yani eşime, dostuma, yakın çevreme ilgi ve alaka düzeyimi devam ettirebilmem için bir o kadar da yalnız kalabilmem şart. Yoksa şaka değil hiç hastalanmayan ben; kendi kendime kalamadığım da ya hastalanıyorum ya da sinirli ve gergin oluyorum.
Yaklaşık son 10 senede ise fark ettim ki, kendi evimde, kendi düzenimde yalnız kaldığım hiç olmamış meğersem. Geçen gün Çağlar, çocukları alıp Ankara'ya gideceğini söylediğinde çocuklar gibi şen oldum. Ev bana kalacaktı. Ben işlerim yüzünden gidemiyordum ama sorun değildi.
2 günün şimdiye kadar özetini yapacak olursam; kimseye sürekli hadi demiyorum, kendi dışımda kimsenin sorumluluğunu düşünmüyorum. Ödev, yemek, banyo, arkadaş programı vs gibi halletmem gerek şeyler yok. Çocuklarıma örnek olacam diye metazorik dertler hiç yok. Odam darmadağın. Yemek yenilmiş tabaklar lavaboda. Bulaşık makinesine bile yerleştirmeye üşendim. Kıyafetler ortada. Sokak kapısından salona gelene kadar spor ayakkabasından topuklu ayakkabıya kadar 3 farklı çeşit ayakkabı sağa sola dağılmış durumda. Pervasızca kendi evimde dolanıyorum. Evime birisi gelecek diye ödüm kopuyor. Veya beni bir yerlere davet edecekler de gitmem gerekecek diye. 1,5 günüm daha var. Bu 1,5 günü bayağı iyi değerlendirmem gerek. Toplantılarım biter bitmez hemen eve gelmeyi planlıyorum. Müzik her an açık. İzlemediğim TV 'de ise sadece ekranda görüntüler var.
Akşamları salonda loş bir ışık. Ortam hafif karanlık. Ruhum öyle değil ama nedense ortamı kararttım. Az ile yetiniyorum sanki. Ne düşünüyorum, ne muhakeme yapıyorum ne de düşlüyorum.
Zaman; dingin olma zamanı. Zaman; rutini biraz kırıp gevşeme zamanı. Zaman; zamanı yaşama zamanı. Zaman;zamanı yavaşlatma zamanı. Zaman; ne olursa olsun şükretme zamanı.
Zaman;hayatta biriktirebildiğim onca şey için, başka diyarlarda beni bekleyenler için, hayatımdan çıkmış olsalar bile bende bıraktıkları izler için, seçimlerim için, beni seçenler için, bana bahşedilenler için şükretme zamanı.
Zaman;sessizlik içinde keşfetme zamanı.
Zaman; zaman detoksu yapma zamanı.
Zaman;benim için tam zamanı.
Peki ya sizin için ne zamanı ?